Son günlerin en önemli gündemi, Risale-i Nurların basımını yapan yayınevlerine bandrol verilmeme meselesidir.
Bunun üzerine bilhassa hükümete eskidenberi muhalif olan bazı guruplarla, şimdi de onlarla birlik olan yeni hükümet muhalifi gurup beraberce gürültü koparmaktadırlar.
Halbuki bu mesele gayet açık ve nettir. Üstad Hazretlerinin eserlerini neşretmek için yerine tayin ettiği talebeleri vardır ve Üstad Bediüzzaman bunların isimlerini hiçbir tereddüde mahal vermeyecek netlikte eserlerinde yazmıştır.
Ayrıca eserlerine yazmakla kalmamış resmi yollardan vekaletnameler vermiştir. Bu değerli ağabeyler şimdiye kadar bu haklarını kullanmamışlardır. Bu varisler, malum gurup’un Risale-i Nurları açıktan tahrif etmelerine kadar, kimsenin neşrine mani olmamışlardır.
Şimdiye kadar Risale-i Nur neşriyatına muvafık olmayan; metinlerin altına, sayfa yanlarına lügat koymak, ayet hadis meallerini kitabın içine ilave etmek kitabın sonlarına bilgiler adıyla bir sürü yanlışlara da fazla itiraz etmemişlerdir. Ta ki bu malum gurup Ufuk yayınları adıyla neşriyat yapıp Risale-i Nurların asliyetini bozmaya çalışıp değiştirerek neşriyat yapıncaya kadar!
Fakat bu art niyetli malum gurubun yıllardır yaptıkları hertürlü suistimalin saklanacak yanları kalmamıştır. Yani hile ve fitne perde altından çıkmıştır. İnşaallah bundan sonrası fitnecilerin planları boşa çıkmıştır.
Ümid ederiz ki, hükümet bu meseleyi Üstad’ın arzusu istikametinde ve kanunlar çerçevesinde bir çözüme kavuşturacaktır.