HALK PARTİSİ (chp) HAKKINDA!
Yaklaşık bir asırdır Türk Milleti ve memleketimizde yaşayan sair milletler üzerinde hakim olan Halk Partisi hakkında, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin muhtelif beyanları vardır. Bu beyanların bazıları tavsiye, bazıları da ikaz niteliğindedir. Fakat Halkçılar bu ikazları ve tavsiyeleri maalesef bugüne kadar hiç nazara almamışlardır. Ve bilhassa devlete ait güçlerin de büyük çoğunluğu ellerinde olduğu için, memleketimiz, hem din hürriyeti, hem de siyasi ve iktisadi başarayı elde edememiştir.
Bugün de, Halk Partisi ve ileri gelenleri hala bu milletin dünyaca şanlı bir millet olmasına vesile olan değerlerle alay etmeye, eğri bulmaya, imkan bulsalar ortadan kaldırmaya çalışmaktadırlar.
Müslüman ailenin, çocuğuna dinini öğretmesinden rahatsızlık duymaktadırlar.
Bediüzzaman Hazretlerinin bu parti hakkındaki beyanlarından bazıları şunlardır:
“Halk Partisi ise: Hakikaten acib ve zevkli bir rüşvet-i umumîyi kanunlar perdesinde bazı memurlara verdikleri için, yirmisekiz senelik bütün cinayatıyla başkaların cinayatı ve İttihadcıların ve mason kısmının seyyiatları da o partiye yükletildiği halde, Demokratlara bir cihette galib hükmündedirler. Çünki ubudiyetin noksaniyetiyle enaniyet kuvvet bulur, nemrudçuluklar çoğalır.” (Emirdağ Lahikası-ll sh: 162)
Bu mektup, devlet imkanlarını bazı memurlar kadrosuna rüşvet vermekten bahseder ve geçmişten gelen din aleytarlığını da o parti üslenmekle ve acımazsız davranmakla adeta zulümlere düştüklerini ifade eder. İktidarda olan sağ partiye bir noktada üstünlük sağladığını bildirir.
Bediüzzaman Hazretlerinine talebelerinin sorduğu bir sual ve cevap:
«Üstadımızdan, ne için Demokrat Parti’yi muhafazaya çalıştığını sorduk, cevaben:
Cevaben “Eğer Demokrat Parti düşse, ya Halk Partisi veya Millet Partisi iktidara gelecek. Halbuki,
Halk Partisi;
• İttihadçıların bozuk kısmının cinayetleri ve hem
• cumhuriyetin birinci reisinin Sevr Muahedesiyle ve
• çok siyasî desiselerin icbarıyla, onbeş senede yaptığı icraatının kısm-ı a’zamı tamamıyla eski partiye yüklendiği için,
• bu asil Türk milleti ihtiyarıyla o partiyi kat’iyyen iktidara getirmeyecek. Çünkü
• Halk Partisi iktidara gelecek olursa, komünist kuvveti aynı partinin altında bu vatana hâkim olacaktır.
Halbuki bir Müslüman kat’iyyen komünist olamaz, anarşist olur. Bir Müslüman hiçbir zaman ecnebilerle mukayese edilemez. İşte bunun için hayat-ı içtimaiye ve vatanımıza dehşetli bir tehlike teşkil eden bu partinin iktidara gelmemesi için, Demokrat Parti’yi, Kur’an ve vatan ve İslâmiyet namına muhafazaya çalışıyorum" dedi.» (Emirdağ Lahikası-ll sh: 206)
Fikir ve vicdan hürriyetleri ve ibadet hürriyetinin aleyhine dehşetli hücum ve baskıların olduğu böyle bir zamanda, hakikî hürriyetperver, milliyetperver dindar, demokrat devlet ve siyaset adamlarının birbirleriyle tam bir ittifak ve ittihad halinde ortak hareket etmeleri ve halkçı-ırkçı-mason ve dinsiz komite ve siyasetçilerin hazırladığı baskı ve zulüm sistemini değiştirip Hakikî Hürriyet Rejimine kapıyı açmaları üzerlerine farz ve vacibtir.