Bediüzzaman Hazretlerinin İkazı
GİZLİ KOMİTELER (ÖRGÜTLER) DAĞITILMALI !
Bediüzzaman Hazretleri, ahirzamanın dehşetli fitnesinin mahiyeti ve bu tahribatın tamir edilmesi hakkında ikazlar yapmıştır.
Ahirzamandaki bu dehşetli fitnelerin en tehlikelisi olarak deccaliyet ve teşkil ettiği gizli örgütlerdir. İslam Deccalı Süfyan, devleti ele geçirdiği için gizli komiteleri de devlet bünyesinde yapılanmışlardır.
Ahirzaman fitnesinin en dehşetlilerinden olan deccaliyet fitnesinin kaldırılmasında, birinci derecede Mehdi ve cemaatı vazifelidir. Şöyle ki:
“Hazret-i Mehdi’nin cem’iyet-i nuraniyesi, Süfyan komitesinin tahribatçı rejim-i bid’akâranesini tamir edecek, Sünnet-i Seniyeyi ihya edecek; yani âlem-i İslâmiyette Risalet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) inkâr niyetiyle Şeriat-ı Ahmediyeyi (A.S.M.) tahribe çalışan Süfyan komitesi, Hazret-i Mehdi cem’iyetinin mu’cizekâr manevî kılıncıyla öldürülecek ve dağıtılacak.” (Mektubat sh: 441)
Hazreti Mehdinin, yani mehdiyetin üç vazifesinin de ifade edildiği bu izahta, İslam Deccalı olan Süfyanın teşkil ettiği komitenin mutlaka dağıtılması gerektiğini ifade etmektedir. Yani bu komiteler toplu olarak devam ettiği müddetce maddi manevi hizmetlerin sağlıklı yapılamayacağı bildirilir.
Fakat bu vazifeyi yapmak için şu geniş değerlendirmeyi nazara almak lazımdır. Yani Hazret-i Mehdi birinci vazifeyi kendisi, has talebeleriyle yaparken hatta kendi vefatından sonra da tâ dünyanın son devresine kadar birinci vazifenin has nurcularla devam edeceğini belirtir. İkinci ve üçüncü vazifelerin ise kendinden sonra eserlerinin rehber alınarak daha geniş dairede yapılacağını beyan eder.
“Üçüncü Vazifesi: İnkılabat-ı zamaniye ile çok ahkâm-ı Kur’aniyenin zedelenmesiyle ve Şeriat-ı Muhammediyenin (A.S.M.) kanunları bir derece ta’tile uğramasıyla o zât, bütün ehl-i imanın manevî yardımlarıyla ve ittihad-ı İslâmın muavenetiyle ve bütün ülema ve evliyanın ve bilhassa Âl-i Beyt’in neslinden her asırda kuvvetli ve kesretli bulunan milyonlar fedakâr seyyidlerin iltihaklarıyla o vazife-i uzmayı yapmaya çalışır.” (Emirdağ Lahikası sh: 266)
Yukarıda bahsi geçen seyyidlerden müteşekkil has orduya, yine aynı yerde nazara verilen bütün ehl-i iman ve ittihad-ı İslam ve bütün ulema ve evliyanın destek vereceği ve böylece büyük bir İslam milliyeti kuvveti ile, hiçbir hak ve hukuk tanımayan zendeka cereyanına karşı durabilecektir.
Geniş dairedeki hizmetlerin sadece Nur talebeleriyle değil, daha geniş bir destekle yapılacağı beyan edilmiştir. Yani bütün ehl-i imanın, İslam âleminin, bütün alimler ve evliyaların, her tarafa dağılmış ve ekser hizmetlerin başında bulunan seyyidlerin yani; Efendimizin neslinden gelen ve hayatını din hizmetine adamış zatların da dahil olmalarıyla bu hizmetlerin yapılacağını beyan eder.
Hatta “Hazret-i İsa’nın (A.S.) kuvvetli sadâsını işitmek, İsevîlerden kuvvetli bir imdad Hizb-ül Kur’an’a iltihak etmeye işaret olabilir.” (K:133) “Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevîlik ve İslâmiyet ittihad neticesinde, dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak” ifadesiyle bu komitelerin dağıtılması için, daha geniş yardımların gerekliliği ifade edilir.