Din ve Vicdan Hürriyeti

DİN VE VİCDAN HÜRRİYETİ TAM TATBİK EDİLMELİ

Bilindiği gibi 1950’den önce CHP devrinde, özellikle din ve vicdan hürriyeti üzerinde şiddetli baskı bulunmaktaydı ve dindarlar her yönden baskı altında tutuluyordu.

Bediüzzaman Hazretleri hürriyet taraftarı Demokratların hükümet olmasıyla memnun olmuş ve onlara bazı ikaz ve tavsiyelerde bulunmuştur. 1950’den zamanımıza kadar millet reyiyle hep Demokratlar iktidara gelmesine rağmen, “hükümet sizde ise iktidar bizde” anlayışına sahip olan Halkçılara karşı dayanabilmek ve millete, dine hizmet edebilmek için o hürriyet taraftarlarına hatırlatmalar yapmış ve yol göstermiştir.

Üstad Bediüzzaman millet oyları ile iktidara gelen hürriyet taraftarları hakkında şöyle der:

“Eski tahribatı tamirata başlayan hakikî vatanperverler olan Demokrat namında hamiyetli Ahrarlar, yani hürriyetperverler, Nur ve Nurcuları takdir etmelerine çok minnetdarım. Onların muvaffakıyetine çok dua ediyorum. İnşâallah o Ahrarlar, istibdad-ı mutlakı kaldırıp tam bir hürriyet-i şer’iyeye vesile olacaklar.(Emirdağ Lâhikası-ll sh: 20)

Yani, Allah’ın kullarına verdiği serbestiyete ve yasaklarına müdahele etmemek. Kur’anın hükümleri dairesinde serbest yaşamak. Yani hürriyet-i şer’iyenin esasları olan ki; müstebidlere dalkavukluk etmemek ve bîçarelere tahak­küm ve tekebbür etmemektir.

Dinin serbest yaşanması ve önündeki engellerin kaldırılması hususunun ehemmiyeti hakkında Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesi şöyledir:

«Dindar ve hamiyetkâr ve vatanperver milletvekillerine şunu arzediyorum.

..Dindarların serbestiyeti hakkındaki kanunun tasdikinin ta’cili ve takdimi lâzım gelirken te’hir edilmesi, dindar meb’usların nazar-ı millette "kendilerine düşen en ehemmiyetli dinî vazifelerini yapmıyorlar" diye dindarların bir telaşları var. Biz de telaş ediyoruz ki dâhilî, gizli dinsizler ve komünizm hesabına çalışan hainler bu vaziyetten istifade etmemeleri için, bu gelecek hakikatı sizlere beyan etmeye hamiyeten mecbur oldum. O hakikat da budur ki:

Demokrat dindar milletvekillerine bir hakikatı ihtar:

Bugünlerde hastalığım itibariyle kışın pek şiddetli hiddetine tahammül edemedim. Çok tecrübelerimle, umumî bir hatanın neticesinde hava ile zemin zelzele ile ve fırtına ile gazab-ı İlahîyi haber vermek nevinden hiddet ediyorlar gibi âdete muhalif bir vaziyet gösterdiler. Ben de bundan bir manevî fırtınaya alâmet hissettim.

Kalbime geldi ki:

"Acaba yine İslâmiyet ve hakaik-i imaniye zararına bir hata-yı umumî mi meydana geldi?" Âdetim olmadığı halde ve dünya siyasetini terk ettiğim halde bu nokta için sordum:

"Ne var? Cerideler ne haber veriyorlar?"

Bana dediler ki: "Din propagandasını yapan dindarların serbestiyet kanunu geri kalmış. Fakat solcular hakkındaki kanunu ta’cil edip tasdik etmişler."

Kalbime geldi ki:

Bu vatan ve İslâmiyet’in maslahatı, her şeyden evvel dindarların serbestiyeti hakkındaki kanunun hem ta’cil, hem tasdik ve hem de çabuk mekteblerde tatbik edilmesi elzemdir. Said Nursî» (Emirdağ Lâhikası-ll sh: 20)

Bir kısmını aldığımız bu mektubta, din ve vicdan hürriyetinin tatbikinin aciliyeti ve bu vatan ve millet için ehemmiyeti nazara verilmiştir.

Günümüzün şartları ve o zamanın zihniyeti pek değişmediği için bu gerçekler bugün dahi geçerlidir. Hatta belki bugünlere daha çok bakmaktadır.

Milletin reyiyle iktidara gelen hürriyetçilerin, dindarların serbestiyetine ve din eğitimine ehemmiyet vermeleri hem millet, hem kendi iktidarlarını muhafaza için şarttır.

Üstad Hazretlerinin elli sene evvel haber verdiği “28 Şubat 1997” musibetinden itibaren hem din eğitimine, hem de dindarlara çok büyük darbeler vurulmuştur. Şimdiki hükümet acilen bu yaraları sarmaya çalışmalıdır.

Bu memleketteki hakim zihniyetin gazabından çekinme durumunun hiç kimseye faydası olmamıştır. Geçmişte, Demokrat Parti bu zihniyetin gazabından çekinerek başladığı dini tamirata devam etmemiş ve çekingenliğin bedelini çok ağır ödemiştir. Aynı zihniyetin ve gizli komitenin varlığı devam etmekte olduğu malumdur.

Şu unutulmasın ki, Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Kur’an’dan aldığı tavsiye ve ikazlardan herkes fayda görmüş, fakat kimse zarar görmemiştir.

Kontrol et

Siyasetten Uzak Durmak Düsturu

HAKİKİ NUR TALEBESİ HAKLI TARAFA DOST OLUR Üstad Bediüzzaman Hazretleri Demokrat Partiye destek vermiştir. Fakat …