Derin güçlerin yeni taktiği..
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ İLE HÜKÜMETİ VURMAK…
“Gizli masonlar, güya Bediüzzaman Hazretlerini methederek, onun mücadelesini, yattığı hapisleri ve tarassutları ve maruz kaldığı keyfi zulümleri örnek göstererek müsbet mevcut hükümeti vurmak istiyorlar. Darbeci Ergenokoncuları mazlum göstermek istiyorlar. Hükümete muhalif bir nurcu gurubu da yanlarına çekiyorlar..”
Bizde yüz seneye yakın hâkim olan gizli din düşmanı müfsidler, hâkimiyetlerini devam ettirmek için akla hayale gelmedik binbir türlü dolap çevirmekte mahirdirler. Yirmibeş sene insanlık tarihinde emsalsiz zulüm ve din düşmanlığı yapan ve sonra da siyasi hükümet olma gücünü kaybeden Halkçılar “Saltanat Demokratlarda ise, hüküm ve icraat ve iktidarbizdedir”Emirdağ Lahikası-2 (23) diye düşünerek elde ettikleri bir kısım memurlar ve bazı medya mensupları vasıtasıyla milletin oylarıyla gelenlere hizmet yaptırmamak yolundan gitmeyi esas almışlardır. Bunlar son elli-altmış senede yaşandı ve görüldü. Geçmişte Demokrat Partililere yapılanlar şimdi de mevcut iktidar partisine yapılmak isteniyor.
Bediüzzaman Hazretleri, milletin reyleriyle seçilen hürriyetçi manasındaki hükümetleri ikaz eder ve der ki:
“Demokrat’a karşı eski partinin müfrit ve mason veya komünist manasını taşıyan kısmı, iki müdhiş darbeyi Demokratlara vurmaya hazırlanıyorlar. Eskiden nasıl Ahrarlar iki defa başa geçtiği halde, az bir zamanda onları devirdiler. Onların müttefiki olan İttihad-ı Muhammedî (A.S.M.) efradının çoklarını astılar. Ve Ahrar denilen Demokratları, kendilerinden daha dinsiz göstermeye çalıştılar. Aynen öyle de: Şimdi bir kısmı dindarlık perdesine girip Demokratları din aleyhine sevketmek veya kendileri gibi tahribata sevketmek istedikleri kat’iyyen tebeyyün ediyor. Hattâ ülemanın resmî bir kısmını kendilerine alıp, Demokratlara karşı sevketmek ve Demokratın tarafında, onlara mukabil gelecek Nurcuları ezmek; tâ Nurcular vasıtasıyla ülema, Demokrata iltica etmesinler. Çünki Nurcular hangi tarafa meyletseler ülema dahi taraftar olur. Çünki onlardan daha kuvvetli bir cereyan yok ki, ona girsinler.
İşte madem hakikat budur, yirmibeş seneden beri ehl-i ilmi, ehl-i tarîkatı ezen, ya kendilerine dalkavukluğa mecbur eden eski partinin müfrit ve mason ve komünist kısmı, bu noktadan istifade edip Demokratları devirmemek için; Demokratlar mecburdurlar ki hem Nurcuları, hem ülemayı, hem milleti memnun ve minnetdar etmek, hem Amerika ve müttefiklerinin yardımlarını kaybetmemek için bütün kuvvetleriyle Ezan mes’elesi gibi şeair-i İslâmiyeyi ihya için mümkün oldukça tamire çalışmaları lâzım ve elzemdir.
Maatteessüf bazı müfrit ve mason ve komünistler, Demokrat aleyhinde olduğu halde kendini Demokrat gösteriyorlar ki; Demokratları tahribata sevketsin ve din aleyhinde göstersin, onları devirsin.” Emirdağ Lahikası-2 (25)
Bu ikaz mektubunda öne çıkan başlıklar şöyle özetlenebilir.
*Eski parti denilen, Halk Partisidir. Yani (CHP) dir. Halk Fırkasını kuranlar ise; ikinci meşrutiyetten sonra ortaya çıkan İttihad ve Terakkin dine muhalif olan kısmıdır. Onlardan mason ve komünist kısmı, seçimle mağlup edemedikleri dindar hürriyetçi partileri hile ile devirmek yolunda gitmeleri temel esaslarıdır.
*İkinci Meşrutiyetten sonra, hürriyetçiler iki defa hükümet kurdukları halde çalıştırmadılar. 1908 Temmuzu ile 1909 Martı arasında iki hürriyetçi hükümeti istifa ettirdiler ve sonra da 31 Mart hadisesini tertip ederek Abdülhamid Hanı indirdiler. Hem mevcut hükümeti istifaya zorladılar ve istifa ettirdiler ve onları destekleyen dindarların da çoklarını astılar.
*1950’den sonra yeniden canlanan hürriyetçi siyasetçileri, propağandalarla kendilerinden daha da dine karşı ve kendilerinden daha müstebit daha zalim gösterdiler.
*Şimdi de bazı dindarları, hocaları da yanlarına çekerek hükümetin aleyhine sevketmek istiyorlar.
*Hakiki Nur Talebelerini, yanlarına aldıkları bazı hocalar vasıtasıyla etkisiz hale getirmek istiyorlar. Nurcuların çok müsbet tesirini kırmak istiyorlar.
Bunlara bakınca, aynı oyun bugün de oynanmak istenmektedir. Şimdi Nurlarla münasebattar görünen bir kısım hocalar ve Nurcu bilinen ve kamuoyuna çokca çıkan bazı guruplar bunların aleti olmaktadırlar.
Bu gizli masonlar güya Bediüzzaman hazretlerini methederek, onun mücadelesini, yattığı hapisleri ve tarassutları ve maruz kaldığı keyfi zulümleri örnek göstererek müsbet mevcut hükümeti vurmak istiyorlar. Burada bir taşla birkaç kuş vurmak istedikleri çok açıktır.
Düne kadar dinsizliğin ve statükonun bayraktarlığını yapanlar ve TBMM’nin büyük çoğunlukla aldığı tesettür serbestiyeti kararını “Kaosa kalkan 411 el” başlığıyla duyuran malüm gazete ve başyazarı şimdi Bediüzzaman Hazretlerini alet ederek hükümetin anarşist manasında darbecilere müdahalesini mazluma yapılan zulüm gibi gösterme gayretinde bulunmaktadır.
Maalesef bazı Nur Talebesi guruplar, bu adamın aldatmasına alet olup, neşriyat organlarında ve radyolarında bunu duyurmaktadırlar ve halihazır hükümet aleyhinde yayın yapmaktadırlar. Tarafgirlik insanları ne hallere düşürüyor! Ne kadar ibret verici bir durum..!!! Üstadın; “mübarek bir âlim takib ettiği cereyanın tarafgirlik damarı ile… kendi fikrine muvafık meşhur ve mütecaviz bir münafığı gayet medh ü sena etti” dediği vaziyet, herhalde böyle hallerdir. Eliyazübillah..